YAPAY ZEKÂNIN ÇALIŞMA HAYATINA ETKİSİNİ DEĞERLENDİRDİK

 

‘Operasyonel işlerin %80’i üretken yapay zekâdan etkilenecek’

 

Düzenlediğimiz webinarla yapay zekânın çalışma hayatı ve insan kaynağı yönetimi üzerindeki etkisini ele aldık. PERYÖN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen webinarda, MERCER Türkiye ve Doğu Akdeniz CEO’su, PERYÖN Danışma Kurulu Üyesi Dinçer Güleyin ile Compport Kurucu Ortağı ve COO’su Senem Birim konuşmacı olarak yer aldı.

“Şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma hayatına liderlik etmek’ vizyonuyla 53 yıldır faaliyet gösteren derneğimizin düzenlediği webinar ile yapay zekânın çalışma hayatı ve insan kaynağı yönetimi üzerindeki etkisini değerlendirdi.

Üretken yapay zekânın insan kaynakları alanındaki dönüştürücü etkisinin, işin geleceğine tesirinin ve hem dünyadaki hem de ülkemizdeki örneklerin konuşulduğu, ortaya çıkan avantajların ve risklerin değerlendirildiği ‘İnsan Kaynakları Uygulamalarında Yapay Zekâ Dönüşümü’ webinarı, Compport’un sponsorluğunda, PERYÖN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu’nun moderatörlüğünde düzenlendi.

Webinarda konuşmacı olarak MERCER Türkiye ve Doğu Akdeniz CEO’su, PERYÖN Danışma Kurulu Üyesi Dinçer Güleyin ile Compport Kurucu Ortağı ve COO’su Senem Birim konuşmacı olarak yer aldı.

‘2027 sonu itibarıyla operasyonel görevler robotik süreçlerle yönetilebilecek’

Mercer Türkiye ve Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, konuşmasında yapay zekanın çalışma hayatına yapacağı etki üzerinde durdu. Güleyin, şunları vurguladı:

“Şirketlerin %37’si yapay zekâyı kullanıyor ancak kabiliyetlerinden çok az faydalanıyorlar. Tüketicilerin de yarısı yapay zekâ konusunda iyimser, fakat ancak yarısından azı yapay zekayı anladığını düşünüyor. Yapay zekayı kullanan şirketlerin de %72’si yapay zekanın işlerini kolaylaştıracağını söylüyor. Bizim araştırmalarımızdan çıkan sonuç şu: Mevcut işlerin %80’i üretken yapay zekadan etkilenecek. Mevcut işlerin %19’u kapsamındaki görevlerin en az %50’si yapay zekâdan etkilenecek. Daha da önemlisi hemen hemen tüm işlerin temel görevlerinde önemli değişiklikler olacak. 2027 sonu itibarıyla artık operasyonel, işlemsel görevlerden ziyade kendimizi uzmanlık ve ilişkisel rollerde göreceğiz. Operasyonel görevlerde insan unsurunun yerini robotik süreçler alacak.”

‘Kuruluşların bugün ve gelecekte en çok hangi becerilere ihtiyaç duyacağını anlaması çok önemli’

“Üretken yapay zekânın iş yapış biçimlerini, iş akışlarını ve stratejileri etkileyeceği tartışılmaz. Bir iş için kaç kişiye ihtiyacımız olacağını bile değiştirecek. Bilgi ve yaratıcılığı demokratikleştirerek beceri ve uzmanlıktaki boşlukları kapatacak. Dolayısıyla kuruluşların bugün ve gelecekte en çok hangi becerilere ihtiyaç duyacaklarını anlamaları artık daha önemli.

Yapay zekâ teknolojileri yetenek yönetimini her yönüyle dönüştürme potansiyeline sahip. En iyi yetenekleri çekmek için yardımcı olabilir, çalışan bağlılığının, performans değerlendirmenin ve verimliliğin daha iyi anlaşılmasını sağlayarak lidere olağanüstü sonuçlar elde etmek için ekiplerini nasıl yönetebilecekleri konusunda yeni öğretiler geliştirebilir ve performansı artırmada yardımcı olabilir. Performans düzeylerini artırarak gelecekteki başarının temelini oluşturabilir. Kısaca, şirketlerin gelecekteki başarıları insan kaynakları profesyonellerinin omuzlarına biniyor diyebiliriz.”

‘Yapay zekâ kariyer hedeflerine yönelik kişisel öğrenme içeriği oluşturabilir’

“Üretken yapay zekâ kişiselleştirilmiş öğrenme planları oluşturmak için bir çalışanın becerilerini, performansını ve kariyer hedeflerini analiz edebilir. İnsanların hedef rolleriyle ilgili beceriler geliştirmesine yardımcı olacak öğrenme içeriği bile oluşturabilir... Dahası, bildiğiniz gibi, son yıllarda yetenek yönetiminde kişiselleştirmeden radikal kişiselleştirmeye geçiyoruz. Yapay zekâ desteği ile çalışanların ihtiyaçlarını örneğin sağlık, ailevi durumları ve ödül tercihlerini göz önüne alarak değerlendirmek mümkün. Bu sayede çalışanlara en iyi deneyimi sunmak mümkün. Kariyer yolculuklarından ödül programlarına ve çalışma ortamlarına kadar her husus kişisel olarak en önemli değerlendirmeyi hedefleyecek şekilde özelleştirilebilir.”

‘Dijital CEO’lar geliyor’

Odağına “Toplam Ücret Yönetimi'ni alarak yeni nesil insan kaynakları teknolojisi ürünleriyle 30 ülkede 200’den fazla organizasyona hizmet veren Compport’un Kurucu Ortağı ve COO’su Senem Birim ise konuşmasında dünyada ve Türkiye’de yetenek yönetimi süreçlerindeki yapay zekâ kullanımı konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Birim şunları vurguladı:

“2023 yılında İK profesyonelleri olarak Üretken Yapay Zeka ile ani bir şekilde tanıştık, kendimizce suyu test ettik; 2024 ise yapay zekayı daha fazla hayatımıza alacağımız, etkilerinden daha yoğun faydalanacağımız bir yıl olacak. Gartner’ın yaptığı güncel bir araştırmaya göre, insan kaynakları liderlerinin %76’sı eğer yapay zekâ teknolojilerini organizasyonlarına uyarlamazlarsa 12 ila 24 ay arası bir zaman diliminde organizasyonlarının negatif etkileneceğini, geriye düşeceklerini düşünüyorlar. An itibariyle, işe alım, eğitim-gelişim ve çalışan destek programları gibi uygulamalarda yapay zekâ hızla kullanılmaya başlandı ve çalışan yaşam eğrisindeki diğer süreçlerde de çığır açacak çalışmalar hızla devam ediyor;performans ve ücret yönetimi gibi kategorilerde de önümüzdeki 3-6 ay içerisinde heyecan verici yenilikleri göreceğiz. Amerika ve 2030 itibariyle yapay zekâ alanında lider olmayı hedefleyen Çin gibi ülkelerde, hem İK hem de İK dışı alanlarda dudak uçuklatan yenilikler dikkat çekiyor. Bu alana ilgi duyan herkesi Çin’deki gelişmeleri yakından takip etmeye davet ediyorum. Çin’de yakından inceleme fırsatım bulduğum Dijital CEO’lar ve Dijital Influencer’lar beni çok etkiledi. “İnsan CEO”yu desteklemek üzere yaratılmış olan “Dijital CEO”lar organizasyonun iş sonuçlarının ve insan kaynağının bütün datasına sahip ve bu dataya dayanan iç görüleri ile “İnsan CEO”ların karar ve uygulama süreçlerini destekliyor.”

‘Bütçeler daralıyor, deneyime değer katacak teknolojiler ön plana çıkacak’

“Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da çalışan deneyimi en kritik gündemlerden biri. Çünkü şirketler yeteneklerini elde tutmak ve daha iyi iş sonuçları üretmek için yolun ‘deneyimi iyileştirmekten’ geçtiğinin farkındalar; fakat geçen yıllardan farklı olarak bu yıl insan kaynakları departmanları üzerindeki maliyet baskısı artıyor ve işler biraz daha zorlaşıyor. Dolayısıyla İK’cılar şu an teknoloji ile doğru ve optimal yatırım yaparak çalışan deneyimini öteye taşımaya odaklanıyorlar. Bütçelerin biraz daraldığı bu dönemde deneyime değer katacak teknolojilerin ön plana çıkacağını söyleyebiliriz.”

‘Görev değil beceri bazlı organizasyonlar ve ücret stratejileri öne çıkacak’

“Şu anda insan kaynakları liderlerinin ve kuruluşların en büyük sıkıntıları beceri açığı. Zamanla bu açık çok daha artacak. Bu nedenle, organizasyonlar beceri odaklı yapılanmaya doğru geçiyor ve bunu destekleyecek teknolojilere ihtiyaç duyuyorlar. Beceri odaklı organizasyonlarda ücretlendirme, işe alım, eğitim, gelişim, ödüllendirme gibi tüm süreçler bambaşka ilerleyecek; bu dönüşümün başını ise teknoloji şirketleri çekiyor. Bir birey sahip olduğu becerilerle bugün olduğu gibi sadece bir görevde değil aynı anda birçok görevde ve projede yer alabiliyor. Üstlendiği işler/ projeler, bunlara ayırdığı zaman ve iş sonuçlarına  katkısı doğrultusunda her bir çalışan için ücret ve ödüllendirme programları dinamik olarak değerlendiriliyor, görev ve unvan odaklı sabit baz ücret yerini dinamik ücrete bırakıyor.”

‘Ülkelerin ve şirketlerin insan-makine ilişkisi yönetişim planlarını tasarlaması lazım’

“Çok titiz bir şekilde insan-makine ilişkisinin düzenlenmesi ve liderlerin, çalışanların akıllarındaki belirsizliklerin ivedi şekilde netleştirilmesi lazım. Hem ülkelerin hem de şirketlerin bu alandaki yönetişim planlarını, belirli regülasyonları tasarlayıp hızla hayata geçirmesi gerekiyor. Öte yandan İK profesyonelleri önce kendilerini daha sonra organizasyonlarını ve çalışanlarının beceri ve kabiliyetlerini hazır hale getirmeli. İK teknoloji hukuk ve uyum ekiplerinin bu dönemde eşgüdüm içerisinde çalışması hazırlık sürecini hızlandıracaktır. Yapay zekâ ile ilgili tedarikçiler arttıkça onlar da bizim adımıza bazı riskleri minimalize edecek ve bazı hazırlıkların yapılmasına destek olacaklardır. Bu sayede bizler de yapay zekâyla ilgili süreçleri hayatlarımıza daha çok dahil edebilmeye başlayacağız.”

 

- ‘İnsan Kaynakları Uygulamalarında Yapay Zekâ Dönüşümü’ başlıklı webinarı Youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz: http://tinyurl.com/2t5fwx26